TÜRKÜM DOĞRUYUM ÇALIŞKANIM

TÜRKÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM!

Aylardır beklenilen demokratikleşme paketi açıklandı!
Kimisine göre dağ fare doğurdu!
Kimisi tamamen ideolojik bir bakış açısıyla paketi tu-kaka ilan etti!
Kimisi siyasi duruundan ötürü içinde kendinden de hisler bulsa bile renk vermeden yerden yere vurdu!
Kimisi de kendi özel dünyasındaki beklentilerini göremediği için hüsrana uğradı!
Kimisine göre Türkiye bir adım daha ileri gitti!
…..

Talihi Belirleyenler

TALİHİ BELİRLEYENLER

Kırkından sonra azanı teneşir paklar da,
Kırkından sonra talebe olanı ne paklar?
Bilmiyoruz…
Öğreneceğiz!
Hatta öğrenmeye başladık da…

Yüreğindeki Sıla Nüfusunda da Olsun!

Kastamonu…
Göz erozyonu ile en fazla tahrip olan illerin başında gelen diyar…
Köylerimiz artık eskisi gibi cıvıl cıvıl değil…
Hazan yaprakları bir bir yere düşmeye başladığında sapsarı bir vaveyla eşliğinde…
Köylerimizin tüten bacaları da suskunlaşıyor…
Ne zaman ki baharın yemyeşil seramonisi memleketimin köylerinde duyulmaya başlıyorsa, tekrar bir kıpırdanma yaşanıyor…
Kışın İstanbul’a evladının yanına göçen eski topraklar, kendilerini çağıran sıla toprağıyla hasret gideriyor…
6 ay kadar köyünü şenlendiren eskimeyen topraklar, bir hazan mevsiminde yine gurbet yollarına düşüyor…
Bu devran böyle sürüp gidiyor!
Aslında memleketinden göçen beden değil yürek oluyor!

ÇİÇEK BÖCEK!!!

ÇİÇEK BÖCEK


Sen, sen ol;
Çiçekten böcekten gayrısına kalem oynatma…
Ağaçları yaz, ormanı, doğayı yeşilin tonları eşliğinde…
Gökyüzünü yaz, denizi, ırmağı mavilerin derinliğinde…
Ya da ne bileyim,
Rengarenk otantik kadın giysilerinden dem vur,
Çekme helvadan, kel simitten, tiritten, etli ekmekten güzellemelerle donat yazı sofrasını…
Hüsamettin Çoban Bey, Yunus Mürebbi, İsmail Bey, Mustafa Onbaşı, Salih Reis ile coştur yürekleri…
Azdavay’ın Aşıklar Köprüsü, İhsangazi’nin Sepetçioğlu Osman Efesi, Tosya’nın pirinci, Taşköprü’nün sarımsağı, Kastamonu’nun evliyaları dolaşsın köşe yazılarında…
…..

aile hekimliği - sokak köpekleri


AİLE HEKİMLİĞİ

Öğrenmenin yaşı yok…
Aile hekimleri ve Aile Hekimliği hususunda tüm doğrularım bir geç muayene ile alt üst oldu…
Aile Hekimime geçtiğimiz hafta son hasta olarak gittim. Bizden sonra hasta olmayınca da burnumuzun akıntısının derdine bulduğumuz dermanın ardından biraz çene çaldık…
Meğer Aile Hekimliği benim bildiğimin çok ötesindeymiş! Cehaletimden utandım doğrusu!
Ayda 8 bin lirayı aşan maaşlarına artık gıpta ile bakmıyorum!
Neden mi?
Aldıkları bu para,
Sadece evlerine götürdükleri ekmeğin parası değil…
Çalıştıkları aile hekimliği binasının tefrişi, kirası, boyası, badanası, temizlikçisi, sigortası, elektriği, telefonu, suyu, şuyu, buyu benim gözlerimi faltaşı gibi açıp baktığım  maaştan gidiyor!
Aile Hekimliğinin tüm masrafları ödediklerine göre; döner sermaye cihetinden bir şeyler aldıkları falan da sanmam artık. Çünkü almıyorlar!
Günde ortalama 200 – 300 hastası var misal benim hekimimin…
Bunun yanında;
Hamile takibi yapar…
Çocuk aşısı takibi yapar…
Haftanın bir günü köy yollarına düşer…
Aile hekimlerinin maaşları 8 bin liraya kadar çıkıyor!
Yok kardeşim, ben böyle maaş istemem!
Allah kolaylıklar versin Aile Hekimlerine…

…..

ders kitapları

DERS KİTAPLARI

Yeni bir eğitim – öğretim dönemine merhaba dedik…
Mini mini birlerimiz
Çalışkan ikilerimiz
Tembel oldukları yönünde iftiraya kurban giden üçlerimiz
Misafir dörtlerimiz
Kapı dışarı beşlerimiz
Ve 0’dan 12’ye bil cümle rakamlarımızın simgelediği sınıflarımız
Bugünden itibaren yaz uykusundan uyanıyor…
Sınıflar cıvıl cıvıl…
Üniformalar, ayakkabılar, defterler, kalemler, çantalar alındı…
Kitaplar…
Kitaplar sınıflarda öğrencileri bekliyor hazır kıta…
Malumunuz ders kitapları bilmem kaç yıldır devlet tarafından karşılanıyor…
…..

Yunus Mürebbi - 2012

Bir yıl daha geride kaldı…
Kastamonu’da bir yılın mini almanağını bir sonraki yazımıza bırakarak; müsaadenizle Yunus Mürebbi mahlasının sahibinin 2012 almanağını paylaşmak istiyorum…








kastamonu çocuk hikayeleri dizisi

Kastamonu Çocuk hikayeleri dizisinin ilk kitabı çıktı.

Yunus ile Pınar'ın Maceraları serisinden çıkan "Kerpiçten Cami Yakışmaz" adlı çocuk hikaye kitabında Kastamonu'nun simge eserlerinden birisi olan Nasrullah Camii'nin yapılış hikayesi anlatılıyor...

Sinem Çamcı tarafından resimlenen hikaye çalışması ile 100 kitaplık bir serinin ilk adımını attığını belirten Yazar Erdal Arslan, Kastamonu'yu ve değerlerimizi ilkokul seviyesindeki çocuklarımıza anlatacak tek kaynak olan hikaye serisinin ilk kitabıyla İstanbul'daki Kastamonulular tarafından büyük beğeni topladı.

Kastamonu Hikayeleri

Kastamonu'nun yaşanmış ve tarihi kaynaklarda geçen 13 farklı hikayesi bir kitapta toplandı.

Yazar Erdal Arslan tarafından kaleme alınan Kastamonu Hikayeleri adlı eser ile Kastamonu'nun tarihi, kültürel ve sosyal yapısına yönelik önemli bir eser ortaya kondu. Akıcı üslubu, farklı bakış açısı ve her kesimin keyifle okuyabileceği bir sürükleyicilikle donanan 13 hikaye ile Kastamonu'ya daha farklı bakacaksınız...










MANİFESTO: Mehmet Akif'in Kastamonu'da Milli Mücadele Çalışmaları


MANİFESTO : Mehmet Akif'in Kastamonu'da Milli Mücadele Çalışmaları adlı kitabın yazarı Yunus Mürebbi (Erdal Arslan), TRT HABER kanalında İnci Ertuğrul'un konuğu oldu.

HOCANIN KARISI VE AMERİKA

HOCANIN KARISI VE AMERİKA

Bugün internette gezinirken ilginç bir hikaye gözüme çarptı…
Nasreddin Hoca ve karısının bir düğün evine davet edilmeyişi ile başlayan hikaye, malumunuz Nasreddin Hoca’nın göstermelik bir şekilde karısını kovalaması, karısının düğün evine sığınması ve nihayetinde Hoca ve karısının mükellef bir ziyafetle düğün evinden ayrılmasıyla başlıyor…
Hikayenin buraya kadar olan kısmını eminim bir çoğunuz biliyorsunuz…
Asıl dikkat çekici olan hikayenin devamı…
Taaa fi tarihlerinden bugünlere uzanan bir kurgu örgüsü…
Kastamonu Üniversitesi Fen – Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cevdet Yakupoğlu; Nasreddin Hoca ve karısının düğün evine sızma operasyonunu bugünün Amerikası’na öyle bir bağlamış ki, takdir etmemek elde değil…
Kastamonu’nun yetiştirdiği nadir tarihçilerden birisi olan ve sadece akademik bilgi ve yeteneği ile değil memleket sevdası ve tarih aşkıyla da takdir ettiğim Yakupoğlu’nun hikayecilik alanına da el attığını görmek benim için hoş bir olay…
Sahi, Amerika’yı Nasreddin Hoca yapan şey neydi?

MESELE AĞAÇ DEĞİL, SEN HALA ANLAMADIN MI?


Bir ihtilalin yıldönümüydü…
Halkın teveccühü ile seçilmiş bir başbakanın ve bakanlarının ipe götürüldüğü bir darbenin yıldönümüydü…
Demokrasinin, seçme ve seçilme özgürlüğünün, insan haklarının ayaklar altına alındığı bir demokrasi kıyımının yıldönümüydü…
Ağaç sevdasıyla çıktılar yola…

Ahşabın Yolu İç Mimardan Geçer

AHŞABIN YOLU İÇ MİMARDAN GEÇER

Geçtiğimiz hafta Kastamonu’da Ahşap Fuarı rüzgarı esti…
Hafta sonu da İSTAMON neferleri Kastamonu’daydı…
Kastamonu tarihindeki ilk Ahşap Sempozyumu’na imza atan
Hüseyin Karadeniz ve İstamonu Gazetesi’nin diğer kilit taşları Murat Güven, Gözde Yüksel, Sibel Can…
Kastamonu Valisi Sayın Erdoğan Bektaş’ın misafiri olarak Kastamonu’da bulundular…
Türkiye’de mikro kredinin öncüsü olan Prof. Dr. Aziz Akgül ve MOSDER Başkanı Ahmet Güleç’in de içinde yer aldığı bir grup işadamımız ve İstamonu ekibi Vali Yardımcısı Atilla Kantay Bey’in mihmandarlığında hem kendileri hem de Kastamonu kimliği için oldukça verimli iki gün geçirdi…
Şahsımız da davetsiz misafir (!) olarak bu güzide ekibin tecrübesinden, fikirlerinden, enerjisinden istifade ettik…

SÖZLERİM ÇARPITILDI!



Gazetecilik zor zanaat…
Gecen yoktur,
Gündüzün yoktur,
Sabah 8’de başlayıp akşam 5’te biten mesain yoktur…
Rutin işlerin olmaz bu meslekte…
Yarın nasıl bir tempoda çalışacağını da kestiremezsin…
Bırak yarını, bir saat sonra hangi habere koşacağın bir muammadır…
Gazetecilik,
Muammalar girdabında, sürprizlerin koltuğunda, kamuoyuna bilgi ulaştırma sanatıdır…
Ve nankör bir meslektir!
Acımasızdır…
….

Geçtiğimiz gün bir gazeteci arkadaşımız bir haber yaptı…
Bir şehit ailesinin sesini kamuoyuna duyurdu…
Haberinde kaleme aldığı ifadelerin hepsi de şehit babasının, şehit annesinin ve şehit kardeşinin kendisine söylediği sözlerdi…
Ne bir eksik ne bir fazla!
Haberi yerel gazetelerde, internet sitelerinde ve bir haber ajansında yer buldu…
Bir gün sonra bir tekzib haberi doldurdu gazete sütunlarını…
“Sözlerim çarpıtıldı!”
“İfadelerim yanlış anlaşıldı!”
“İyi niyetle söyledikklerim yanlış aksettirildi!”
Bunun üzerine haberi yapan gazeteci arkadaşımız, şehit ailesi ile ilgili haberine kaynaklık eden videosunu paylaşmış internetten…
Videoyu defalarca izledim…
Ve tekzip edilen haber metnini okudum…
Arkadaşımız şehit ailesi ne dediyse onu aktarmış haberine… Ne yanlış aksetirme, ne çarpıtma ne de yanlış anlaşılma mevcut…
Ve bir gün sonra basında çıkan haberlerle bu gazeteci arkadaşımız ağır bir ithamın kucağında buldu kendini…
Yalan, yanlış veya çarpıtma haber yapma ithamıyla karşı karşıya kaldı…
Bu habere yer veren gazetelerimiz, haber kaynağı kişinin “sözlerim çarpıtıldı, ben onu kastetmemiştim” ifadelerine yer verirken; haberi yapan kişiden en ufak bir açıklama alma zahmetine katlanmadılar!
Bir gazeteciyi yine gazeteci arkadaşları infaz ettiler!
Bence hata ettiler!

Sizce?!

ahşabın raconunu kesmek

AHŞABIN RACONUNU KESMEK…

İnsanoğlu’nun beşikten mezara yolculuğu onunla…
Teknoloji canavarı ne kadar uğraşırsa uğraşsın onun yerini alamadı, alamayacak…
Sanayileşme çağının ve ardından gelen bilim – kurgu filmlerini andırır elektronik canavarlığın bütün gücüyle saldırdığı dönemlerde bile insanoğlunun vazgeçilmezi olmaya devam etti…
Ve artık değeri daha da fazla anlaşılır hale geldi…
Ahşap bütün dünyada yeniden tahtına kuruluyor…
Metalin, plastiğin, demirin, ıvırın, zıvırın bütün uğraşları ahşabın değerini daha iyi anlamamıza vesile oldu…
…..

2015'e 1 KALA

2015’E 1 KALA…


Yağ gibi su yüzüne çıkmakta en maharetli millet hangisidir?

Elbette Ermeniler…

1915 yılında Van, Erzurum, Erzincan, Iğdır başta olmak üzere, o bölgedeki yüzlerce köyü yakıp yıkan, yüzbinlerce Müslüman – Türk’ü en vahşi şekilde katleden ve bölgede bir asırdır sistematik bir soykırım uygulayan Ermeniler;

Avazları çıktığı kadar bağırmakta dünyaya;

SOYKIRIMA UĞRADIK!

…..