Yıl 1711…
Bize Rus ordusunu tarihe gömme fırsatının kaçırılması
ve Baltacı Mehmet Paşa’nın ışık hızıyla paralel yükselişinin bir anda
tepetaklak olmasını hatırlatırken…
İtalya’ya antik bir kentin iki bin yıllık uykunun ardından
silkinmesini hatırlatıyor…
Ve insanlığa; ahlaki değerlerin çöküşünün hangi
sonuçları doğurduğunu haykıran bir ibret levhasının tozunun toprağının
süpürülme vaktinin geldiği tarih oluyor 1711…
Bir İtalyan köylüsü, o gün bağda kazacağı çukurun iki
bin yıllık bir ibret levhasını gün yüzüne çıkaracağını elbette bilmiyordu!
Hatta ondan sonra, kazılan çukurda ortaya çıkan duvarın
ardındaki sis perdesinin tam olarak aralanması da uzun ve yorucu titiz
çalışmalar gerektirdi…
Sonuçta, Pompei şehri sanki iki milenyum ötesinin
dikkatine sunulmayı bekliyormuşçasına, tüm çıplaklığı (!) ile ortaya çıkarıldı…
Sapıklığın, eşcinselliğin, ahlaksızlığın normalleştiği;
Özgürlüğün cılkının çıkarıldığı Pompei şehri;
(Onlara) Yalnızca bir tek çığlık (yetti);
anında sönüverdiler. (Yasin Suresi, 29)
Pompei şehri;
Cinsel sapkınlıklarda
sınır tanımıyordu. Roma İmparatorluğu’nun sembol kentlerindendi. Tatil köyü
gibiydi. Romalı Generaller burada ağırlanıyor, Asilzadeler buraya gelerek
eğleniyorlardı.
Vezüv yanardağı ise
eteklerinde kurulu bu sapkın Pompei halkına tahammül edemiyordu. Sabırsız,
fokur fokur kaynıyordu.
Ahlaka aykırı davranan
Pompei’in kibirli insanları Vezüv’ün depremi altında helakını hazırlıyordu.
Vezüv yanardağı’nın
korkunç bir şekilde patlamasıyla iki yüz bin nüfuslu Pompei halkı kül
bulutlarıyla taşlaşmış vaziyette mezara gömüldü.
Günümüze ulaşan kalıntılar arasında:
Yemek yemekte olan bir aile…
İşi başındaki bir usta…
Bir sokak köpeği…
Ve onlarca gayri ahlaki pozisyonda insan var!
Küçük erkek ve kız çocukları, hemcinsler vs vs vs…
Özgürlüğün cılkını çıkaran kavim, cılkları çıkarak
helak olmuşlardı anlayacağınız!
Uzun lafın kısası: Özgürlüğün cılkını çıkarmayın
lütfen!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler. Yönetici incelemesinin ardından yayına alınacaktır.