Bekçi Rambo Sokağı


BEKÇİ RAMBO SOKAĞI

 

Azdavay…

Karadeniz diyarının şirin, küçük, sessiz, doğa harikası memleketi…

Azdavay…

Bağrında doğanı,

bağrında çocukluk anılarını ölümsüzleştirdiği,

bağrında ilk aşkların heyecanını yaşattığı,

bağrında sılayı en güzide gönül koltuğuna yerleştirdiği insanını bağrında tutamayan gurbet kuşlarının kervan yeri…

Bağrında tutamadıkları bir tarafa…

İnatla kendisini terk etmeyen vefalılarına da vefa gösteremeyen bir vefasız sıla…


Kanarya’nın, Kartal’ın, Aslan’ın, Hamsi’nin, Timsah’ın yeşil çimleri ezen kramponlarıyla aşık atacak futbol yeteneklerini  BAL liginde bile oynatamamış…

Beyaz’ına, Ata’sına, BKM mutfaklısına taş çıkartacak tiyatral yeteneklerine bir tek sahne gösterisi bile yaptıramamış…

Her yıl il düzeyinde yapılan voleybol turnuvalarında Gastamonu uşaklarına filenin tozunu yutturmuş voleybol dehası kızlarına el uzatamamış…

Rambo gibi her yönüyle bir fenomen görüntüsü çizen vefalı evlatlarının değerini bu yalan dünyaya el salladığında ucundan kıyısından idrak edebilmiş vefasız diyar…

…..

Bir haftadır evlerde, sokaklarda, kahvelerde, sohbetlerde aynı şeyi konuşuyor Azdavay…

“Ne iyi insandı Rambo!”

Cenazesine Türkiye’nin dört bir yanından olduğu gibi Avrupa ülkelerinden de gelenler, gelemeyenlerin yanında hiç kalıyor… Merkez Camisi bir ikindi namazında tıka basa dolmasına, hatta cami dışına sokağa taşmasına rağmen; biliyorum ki, gelmek isteyip te gelemeyenlerin sayısı buradakilerden çok daha fazlaydı…

Çünkü Rambo demek Azdavay demekti…

Azdavay demek Rambo demek olduğu gibi…

Samimiyetin, dostluğun, şirinliğin, sevginin, sahiplenmenin, arkadaşlığın, can yoldaşı olmanın tarifini Rambo üzerinden yapabilirdiniz rahatlıkla…

“Beni çarşıda nerde görse, yanıma gelir, “Teyzem sakın kendini yalnız hissetme, ben de bir evladınım. Ne ihtiyacın olursa söyle uçar gelirim” derdi.” Bu sözleri söyleyen 64 yaşında bir anne… Benim annem… Kendi evladı gibi severdi Rambo’yu…

“Her insanın seveni olduğu gibi sevmeyeni de muhakkak vardır. Hepimiz hakkında ne kadar iyi olursak olalım “Ya şu huyu da iyi değildi” denilebilir. Ama Ramazan için Azdavay’da hiç kimse kötü bir yönünü söyleyemez.” Bunu söyleyen okul arkadaşı Ziya Hodancı…

“Ramazan amcayı ben çok seviyordum. Geçen gün bana gofret ile çikolata almıştı.” Bunu söyleyen hiçbir akrabalık bağı bulunmayan 5 yaşındaki bir çocuk…

“Azdavay gençliğini yıktın abi, Sen de gittikten sonra biz gençleri kim sahiplenecek, kim bize sahip çıkacak?” bunu diyen Azdavaylı bir delikanlı…

“Onun gibi memleket sevdalısını, onun gibi dostunun dostuna bile vefalısını ben ömrümde görmedim.” Bunu diyen Afyonlu ve Rambo’yu ömründe sadece iki kez gören bir işadamı…

Misalleri çoğaltmak mümkün… Rambo ile ilgili onlarca, yüzlerce, binlerce böyle misaller, hatıralar yazabiliriz…

Peki Rambo’yu geri getirebilir miyiz?

Şairin dediği gibi; “Çok seneler geçti, dönen yok seferinden!”

Rambo, dönüşü olmayan bir sefere çıktı ve fani alemdeki imtihan süresini tamamladı…

Bizim imtihanımız ise devam ediyor… Azdavay’ın imtihanı devam ediyor…

Bir önceki yazımızda değinmiştik;

Öncelikle eşine ve çocuklarına sahip çıkmak Azdavay kimliğinin vazifesi falan değil, bizzat onuru, haysiyetidir bence…

Ve Azdavay Belediyesi’nin yapacağı bir iş var artık Rambo adına;

Azdavayımızın Rambo’sunun adını ölümsüzleştirmek! Bir sokağa ismini verebilirsiniz Sayın Başkanım, bir parka, bir tesise…

En kısa sürede Belediye Meclisi’ni toplayıp “Bekçi Rambo” ismini bir tabelada ölümsüzleştirerek Azdavay’ın gelecek kuşaklarına “bir Azdavaylı nasıl olur” sorusunun cevabını Rambo ile verebilirsiniz…

….

Bir isteğim daha var Azdavay kimliğinden;

Değerlerinizi öldüklerinde değil yaşarken görün…

Marifetin iltifata tabi olduğunu mezara toprak atarak değil sahnede alkışlayarak gösterin…

İçinizden çıkan futbolcu Şabanları, Cemalleri,

Tiyatrocu Hüseyinleri, Yılmazları,

Müzisyen Mustileri,

Yazar Nailleri, Erdalları öldükleri zaman istediğiniz kadar övün….

Ne ölüye ne diriye faydası olmayacak…

Bekçi Rambo’nun Azdavay’ı zamansız bırakıp gitmesi bir şeyleri düşündürsün Azdavay kimliğine…

Azdavay’ın simge isimlerini öldüklerinde övmekten ben bıktım…

Siz bıkmadınız mı?!

   

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Yönetici incelemesinin ardından yayına alınacaktır.