KURTARILMIŞ BÖLGE
Sizin yaşadığınız dünyanın dışında da bir dünya var
dostlar, bilir misiniz?
Tahayyülde zorlandığınız, mantığınızı çöpe
atacağınız, vicdanınızın feryadının kulakları sağır ettiği, aklınızın alamadığı
bir dünya…
Bu dünyada doğduğunuz anda başlar asimilasyon…
Kulağınıza ezan-i Muhammedi okunmaz mesela…
Okunamaz!
Eğitim öğretime “merhaba” dediğiniz ilk günden
itibaren kendi diliniz “yassak” olur! Hem konuşması hem de yazması!
Adına “uyum sistemi” denilen bir garabetin
cenderesinde köklerinizi tek tek koparırlar bedeninizden, ruhunuzdan…
18 yaşından önce dini eğitim ve kurs yasaktır! 18
yaşından sonra da dini yaşamak yasaktır!
Müslümanın cem olduğu Cuma namazlarını toplu
halde(!) kılmak yasaktır! Yani Cuma namazı yasaktır!
Uzun dua yasaktır! Üç-beş kişi yan yana saf tutmak
yasaktır!
Saç-sakal ağarmadan camiye gitmek yasaktır!
Saç-sakal ağardıktan sonra da bir bahane ile
gideceğiniz cami bırakmazlar ya…
Erkeksen, 15 yaşından büyüksen, potansiyel
teröristsindir! Evin değil toplama kampları yurdun olur! Ve bu kamplardaki
dindaşının, soydaşının sayısı milyonları bulur!
İşkencenin her türlüsü senin üzerinde uygulanır! Adı
“uyum programı” olur! Ve dünyanın insan hakları havarileri mışıl mışıl uyur!
Her türlü acıya, işkenceye, yokluğa dayanırsın da;
“Halkları birbiriyle ısındırma” politikası adı
altında yapılan iğrençliğe tahammül edemez onurun, haysiyetin!
Tüm erkeklerini toplama kamplarında tuttukları
evlere kendi ırklarından erkekler gönderirler… Halkları birbirine ısındırmak
için!
Bütün dünya, Suudi Arabistan’da recm edilen kadın
için seferber olduğundan, namusu recm edilen senin kadınına dönüp bakmaya
fırsat bulamamıştır!
1933
yılında şahlanırsın İstiklal için! Kurarsın devletini ve dönersin can
kardeşine, soydaşına, dindaşına!
Gel
beni tanı, dersin!
Dünyanın
doğusunu parsellemiş iki emperyalist kan emici mengenesindeki bedenine bir tek
el uzanmaz!
Bir
kez daha şahlanırsın 14 yıl sonra… Akıbet yine değişmez!
Ve
ezan-i Muhammedisiz ilk seslerin yaygarasında başlayan hayatın bir toplama
kampının işkence odasında son bulur!
Bu
başka bir dünyadır!
İnsan
Hakları Evrensel Beyannemesinin, Çocuk Hakları Sözleşmesinin, Birleşmiş Milletlerin,
Türk Cumhuriyetlerinin, İslam ülkelerinin, insan hakları savunucularının, panda
havarilerinin, beyaz balina sevdalılarının, karetta karetta mücahidlerinin
bilmediği(!) bir dünyadır burası…
Mars’a
ayak basan uydular senin topraklarına henüz ulaşamamıştır!
Aya
kilitlenen uydular senin kapını tıklayamamıştır!
Küresel
bir mahalleye dönen asrın teknolojisi senin bulunduğun coğrafyaya karşı güçsüz
kalmıştır!
Burası
başka bir dünyadır!
Burası
Sincan’dır!
Dünya
böyle tanır!
Ne demek
Sincan? Kurtarılmış bölge! Yeni kazanılmış toprak demek! Yeni ülke demek!
Doğu
Türkistan demezler senin yurduna! Sincan derler!
Ve
senin soydaşın, dindaşın olan bizler akın ederiz Çin ürünlerine! Senin kanın,
canın, namusun, haysiyetin, özgürlüğün üstüne beton dökenlere yeni çimentolar
almaları için oluk oluk akıtırız parayı!
Çünkü
Çin malı ucuzdur!
Tıpkı
bizim haysiyetimiz gibi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler. Yönetici incelemesinin ardından yayına alınacaktır.