KASTAMONU ÇOCUK HİKAYELERİ
Geçtiğimiz yıl bir hayale adım attım…
Kastamonumuzun zenginliklerini, tarihini, kültürünü
çocuklarımıza anlatan eserler hayaline…
İstedim ki,
Geleceğimizin teminatı çocuklarımıza kendi memleketlerini
onların dünyasına girerek anlatayım…
Onların çocuk dünyasından Kastamonu kimliğine sevgi
pınarları akıtayım…
Benimki bir hayaldi…
Büyük ve ütopik bir hayal…
Yunus ile Pınar’ın Maceraları serisi ile başlayan ve 100
farklı hikaye beş ayrı seri ve 10 ayrı kahramanla çocuklarımızın tertemiz
dünyalarına Kastamonu sevgisini damla damla akıtmak ütopyası…
100 hikayelik hayal dünyasından sadece “Kerpiçten Cami
Yakışmaz” hikayesi gerçek dünyaya adım atabildi!
Cide Başak Ajans tarafından çıkan “kerpiçten Cami Yakışmaz”
bir ütopyanın belgesi oldu!
Kastamonu’da kitap yazmanın bir ütopya olduğunu bu hikaye
gösterdi!
Mehmet Akif Kastamonu’da, Pınar Vali Konağında, Kaledeki
Sancak, Vakıf Müzesi, Develerin Bağlandığı Taşlar hikayeleri bilgisayarımda
dosyalar halinde kış uykusunda!
Geri kalan doksan küsur hikaye ise belleğimizde karanlık bir
ufka bakıyor!
Cideli Mehmet Çavuş, fotokopi kağıdı kadar değer göremediği
için Başak Ajans bilgisayarında pineklemekte…
“Salnamelerde Azdavay” araştırması sanırım Azdavay ile
ilgili TEK araştırma kitabı olmaya layık
görülmediği için Azdavay kimliği tarafından aforoz edilmiş vaziyette…
Baltacı romanı, Mehmet Paşa’nın Katerina ile aşna fişne
yaptığı iftirasını anlatmadığı için tu-kaka…
Kastamonu’nun fethini tarihi – tahlili roman tarzında
işleyen ilk ve tek tarihi roman olan Zalifre’nin ismi unutuldu bile!
Ama içim en çok acıtan Çocuk Hikayeleri hayalimin gerçekten
hayal olduğunu görmek oldu…
Çocuklarımıza dedelerinin, babalarının, ninelerinin,
annelerinin memleketini, kafa kağıtlarındaki Kastamonu diyarını ne ile
anlatacak, nasıl sevdireceksiniz?
Bazen içime bu kitap ütopyasını şırınga edenlere sitem
etmiyor değilim…
Ama, “memleketin adına ne yaptın” diye sorma hatasını
yapacaklara kapak yapabileceği onlarca memleket sevdası yüklü kitap çalışması
var hamdolsun…
Yüce Yaradan her kuluna değişik yetenekler, nimetler ihsan
etmiş…
Kimisine bol para vermiş, bu parayla insanlığa, memleketine,
dinine, dünyasına faydalı olsun diye…
Kimisine makam, mevki vermiş; insanlara, milletine, memleketine
hizmet etsin diye…
Kimisine kalem nimeti vermiş; ecdadını, memleketini, dinini,
değerlerini insanlara anlatsın diye…
Bu köşenin yazarı kendisine lütfettiğin nimeti en güzel
şekilde kullanmaya gayret etti Ya Rabbi…
Bundan sonrasının sorumluluğu diğer nimetleri ihsan ettiğin
kullarınındır…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler. Yönetici incelemesinin ardından yayına alınacaktır.