ALLAH NE MURADIN VARSA VERSİN


Sihirli sözcük: Allah ne muradın varsa versin…

Berberin sermayesi makasıdır, terzinin iğnesi…

Sıvacının malasıdır geçim kaynağı, fırıncının un…

Yazarın kalemi, muhabirin fotoğraf makinesi…

Ve dilencinin “Allah ne muradın varsa versin” cümlesi…

Daha önceleri de birkaç kez okur köşelerinde dile getirmiştik; Kastamonu dilenci yurdu olma yolunda…

Özellikle Nasrullah Şadırvanı çevresi, Kambur Köprü (tarihi Nasrullah Köprüsü), Çengeller, Belediye Caddesi çevreleri dilencilik mesleğinin en bereketli yerleri…
 

Her sabah işe yürüyerek gider gelirim… 15 -20 dakikalık bir yürüyüş…

Abartmıyorum, istinasız her gün aynı simaları aynı noktalarda “Allah ne muradın varsa versin” sihirli cümlesi ile önünden geçen herkese elini uzatırken gördüğüm en az 5 dilenci var…

“Allah ne muradın varsa versin” sihirli sözcüğü ise her daim iş görür! Yılın 365 günü neredeyse aynı noktada gördüğü ve her Allah’ın günü aynı cümleleri diline pelesenk edenleri halkımız boş geçmiyor… Bu kadar bereketli bir meslekte de emeklilik düşünülmüyor bu yüzden!

Belediyemiz de sağ olsun, memleketimizin kadrolu ve kalifiye dilencilerini rahatsız etmekten son derece imtina ediyor!

Başka şehirlerdeki dilencilere aman vermeyen zabıtaların örnek alması lazım bizimkileri! Dilenciye saygı böyle olur!

Haaa! Bir de adına dilencilik mi demeli başka bir şey mi, karar veremediğim başka bir usul var…

Genç bir kız ya da erkek kaldırımda pusuda bekler…

Gözlerine kestirdikleri kişilerin yanına sokularak ve mütebessim bir çehreyle ellerindeki dergiyi uzatırlar… Ya da kalemi…

“Efendim, biz bilmem hangi ildeki Sakatlar Derneğinden geliyoruz… Sakat ve engelliler yararına bu dergiyi ya da kalemi almak istemez misiniz?”

İşgüzar birisi çıkar; “nerde belgeleriniz?” diye sorar.

Hemen önüne dökülüverir izin belgesi ve kimlik kartı…

Ve hatır için (ya da zoraki) bir dergi ya da kalem alınır…

Yalnız bir şey unutulur; Kastamonu’da da Sakatlar Derneği var ve bu derneğin böyle dergi, kalem vs. satış işlerinden zerre kadar haberi yoktur!

Ve bizim engelli vatandaşlarımızın hayrına satın aldığımız ürünün parasının nereye gittiğini hiçbir zaman bilmeyiz, öğrenemeyiz… Satışı yapan yapmış ve çoktan gitmiştir çünkü!

Sayın büyüklerim, sevgili küçüklerim…

Eğer gerçekten birilerine hayrınız dokunsun istiyorsanız; her “Allah ne muradın varsa versin” diyerek önünüze uzanan ele kanmayın… Bilmem hangi hayır kurumu yararına yapılan satışlara itibar etmeyin…

Bizim ilimizde de birçok hayır kurumu ve kuruluşu var…

Sakatlar Derneği var…

Yardım Sevenler Derneği…

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı…

Valilik, Belediye, Sosyal Hizmetler…

Ve Kastamonu’daki Sakatlar Derneği’ne bir önerim olacak: Türkiye’nin dört bir yanından engelliler adına ilimize gelip dergi satanları görmüyor musunuz? Gördüğünüzü biliyorum! O halde siz niye bir dergi çıkarmıyorsunuz Allah aşkına?!

Ve de sevgili Kastamonu ahalisi;

Eğer bir dergi, kalem, kitap alacaksanız bir dernek yararına; bu dernek sizin yaşadığınız ildeki dernek olsun!

Allah ne muradınız varsa versin!


TÜM YAZILARIM İÇİN: www.yazdedik.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Yönetici incelemesinin ardından yayına alınacaktır.