Herkes Ahşap Fuarına

Benim çocukluğumda beşiklerimiz ağaçtandı…

Babamın çocukluğunda kaşıklar…

Dedemin çocukluğunda kara sabanlar…

Ve her devirde son yolculuğumuzun VİP aracı…



Şimdiki çocuklar…

Ağaçtan beşik,

Tahtadan kaşık,

Tomruktan saban,

gibi alet-i edevatı oyuncak babından görüyorlar…





Bazı sektörlerde ahşabın yerini petrol ürünleri ve demir, bakır, çinko vs. madenler aldı.

Peki ahşaba olan ihtiyaç bitti mi?

Tam tersi değeri daha bir anlaşılır hale geldi.

Var mı püfür püfür nefes alan ahşap Osmanlı konakları gibi sağlıklısı…
Kuş tüyünden oturma grubu yapsanız, benim köy konaklarımdaki sedirlerin verdiği sırt ve omur disiplinini, oturma adabını veremezsiniz vücudunuza…

Her ne kadar ahşap görünümlü olsa da ahşap ruhlu kapı pencere çerçevesi yapmanıza imkan var mı?



Kastamonu bundan tam da bir yıl önce ahşap sektöründe depara kalktı…

İlk ve en önemli adımı;

Kendisini ifade edecek profesyonel bir logo arayışı ile yaptı.

Israrla ve defaten söylüyorum, logo bu işin en önemli adımıydı…

Türkiye’nin dört bir tarafından tasarımcıların birbirleri ile kıyasıya mücadele ettiği yarışma, aynı zamanda “Kastamonu’da ahşap” olgusunu da ilgili sektörün ciddiye almasını sağladı.

Sıra geldi uzun mesafe koşusundaki ikinci tura…

Bu yıl Kuzeykenti mesken tutan Ahşap Fuarı 6 – 9 Eylül tarihleri arasında açık olacak…

Devlet Baba, babalığını fazlasıyla yaptı…

Artık top bizde…

Bu fuara ne kadar ilgi gösterirsek, ahşap olgusunu ne kadar endüstriyel hale getirebilirsek ve en önemlisi “Kastamonu” ve “Ahşap” kelimelerini ne kadar çok birbirleriyle uyum içinde tutabilirsek o kadar kazançlı çıkarız…



1959 yılında havaalanını açtırıp sonra kapattıran…

Özellikle köylü vatandaşın iktisadi hayatında çok önemli rol oynayan Süt Fabrikası’nı kendi elleriyle hiç eden…

Doğu Karadeniz’in geçit vermez Zigana’sında delik delik tüneller açılırken Ilgaz Tüneli’ ni ancak 2010 yılında hayal edip, 2012’ de bir realite olarak görebilen…

“Demiryolu Geçen Şehirler” Belgeselinde niye Kastamonu’nun yer almadığını yeni yeni sorgulamaya başlayan…

Kastamonuspor kimliğinden başka spor, sporcu kültürüne bir türlü erişemeyen… (bu yüzden de nice yüzücü, güreşçi, atıcı, hentbolcu, basketbolcu, voleybolcu, karateci, tekvandocu yeteneğini soldururken, ille de futbol inadıyla şanlı 3. Ligde çivilenme mücadelesinden başka spor zaferi göremeyen)

Memleketimin ahşap sektöründe ekmek yemeyecek kesimi yok gibi…

Un (ağaç zenginliği), şeker (ahşap kültürü ve geleneği), su (fuar) altın tepside sunuldu Kastamonu’nun önüne…

Geriye helvayı yapmak kaldı…

Daha önce yiyemediğimiz helvaları düşünelim…

Ve Devlet Babanın bütün malzemesini mutfağımıza kadar getirdiği şu helvayı yapalım artık!

Hadi herkes Ahşap Fuarı’na…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Yönetici incelemesinin ardından yayına alınacaktır.