KSK KAZANDI, SAKATLIK KAYBETTİ!
Adı: Özgür Bostancı…
46 yaşında…
10 yıl öncesine kadar yürüyebilen, işine
gidebilen, konuşabilen bir insandı…
Aileden gelen ırsi bir kas erimesi
hastalığının doğumundan itibaren günden güne ilerlediğinin farkında değildi…
Bu sinsi hastalık 10 yıl önce kendisini
tekerlekli sandalyeye mahkum etti.
Kas erimesi hastalığının vücudundaki bütün
fonksiyonları yavaş yavaş elinden aldığı yıllar boyunca hiç isyan etmedi!
Ağlamadı!
Tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunda,
konuşma yeteneğini kaybettiğinde gözlerinden akmayan yaş Cumartesi günü aktı…
İsyan bayrağına sarılmayan yüreği Cumartesi
günü göndere çekti bayrağı!
3. ligde mücadele eden Kastamonuspor’un
Sandıklıspor ile oynayacağı maçı izlemek ve takımına destek vermek gayesiyle
oğlu Kerem eşliğinde stada gelen Özgür, bir görevlinin “bugün maç sert geçecek”
gerekçesi eşliğinde geri çevrildi!
Bütün isyanını en çok değer verdiği KSK
şapkasında toplayarak başındaki KSK şapkasını görevliye doğru fırlatarak döndü
ve Sakatlar Derneği’nin yolunu tuttu…
Yol boyunca gözünden akan yaşların
kaldırımda bıraktığı iz, aslında toplumsal bir yaranın derin iziydi…
Olukbaşı mevkiinden eski Belediye hizmet binasına
uzanan mesafede, tekerlekli sandalyede yapılan yolculuğu tahayyül edin…
Bu yolculuk esnasında bir an olsun dinmeyen
gözyaşları ıslatsın yüreğinizi…
Ve Özgür’e hayatın biçtiği rolü sahnede
oynadığınızı düşünün…
Ancak o zaman Özgür’ü bir nebze olsun
anlayabilirsiniz!
Sakatlar Derneği Başkanı Serhat Yolasığmazoğlu’nun
telefonuyla ara vermiştim TSD Forum Kastamonu dergisinin mizanpajına…
Sesi titriyor, kelimeleri cümle haline
getirmekte zorlanıyordu…
“Derneğe gelebilir misin?” dedi…
25 dakika sonra dernekteydim…
Özgür’ün, oğlu Kerem’in ve Serhat başkanın
gözleri kıpkırmızıydı…
Özgür, statta meydana gelen olayın ardından
tek sığınağı Sakatlar Derneği’nin yolunu tutmuş, derdini başkana anlatmıştı!
Bir işgüzar görevli, her hafta girdiği stat
ile arasına perde olmuş; “bu haftaki maçın sert geçeceği, kendisine top
çarpabileceği” duyarlılığıyla (!) Özgür’ün en doğal hakkı olan KSK’ ya destek
vermek ve maçı izlemek hürriyetine pranga vurmuştu!
Başkan;
“İçime sindiremiyorum” dedi.
“Her hafta engelliler maça gidebilirken bu
hafta böyle bir tavır neden?” diye sordu…
“Özgür kardeşimiz yüreği KSK sevdasıyla
çarpan bir taraftar. Başındaki KSK şapkası en çok değer verdiği eşyası.
Kendisine yapılan muamele karşısında en çok değer verdiği şeyi fırlatıyor
görevliye. Tepkisini ancak böyle gösterebiliyor, isyanını bu hareketle
anlatabiliyor! KSK Başkanı’na sesleniyorum: Bu taraftarınıza sahip çıkın,
memleketinin takımına yüreğini veren engelli taraftarlarınıza sahip çıkın. Bu
üzücü hadisenin bir görevlinin işgüzarlığından kaynaklandığını, gerek KSK
yönetiminin gerekse Futbol Federasyonu’nun engellilere bakış açısının çok
farklı olduğunu düşünmek istiyoruz. Bizi yanıltmayın!” mesajını iletmemi
istedi.
Ben de biliyorum ki bu olay tamamen bir
kişinin işgüzarlığından ibaret!
KSK yönetiminin Özgür’e ve diğer tüm
engellilere kucak açacağına, stadımızın her vatandaşımıza açık olduğuna,
engellilerin de takımlarına destek vermelerinin en doğal hakları olduğuna
inandıklarını biliyorum.
Engelli kardeşlerimizin önüne en büyük
engeli koyan zihinlerdeki “sakat” anlayışının bir tezahürü olan Özgür’e yapılan
muamele tüm engelli kardeşlerimizin yüreklerini sızlattı!
KSK başkanı gönüllerini alacaktır,
almalıdır!
Sandıklıspor’a “beş” çekerken
Kastamonuspor, bir işgüzar zihnindeki “sakat” anlayışla Özgür’ün engeline bir
engel daha koydu!
KSK kazandı sakat zihinler kaybetti!
Özgür ve Başkan Serhat ise “sakat
beyinlerin muamelesine” ağladı!
Yaşadıklarımı ve hissettiklerimin bir kısmını çok net anlamış ve kaleme dökmüşsünüz, teşekkür ederim.
YanıtlaSilENGELLİ OLMAK ENGELSİZLİKLE ENGELLENEBİLİR.
Özgür BOSTANCI