AZDAVAY’ DA
SUSUZ YAZ
Susuz Yaz…
1963 yapımı dramatik bir
film…
Filmin ana teması bir
köyde yaşanan su sıkıntısı…
Necati Cumalı’nın aynı
adlı hikayesinden uyarlanıp sinemaya aktarılmış bir eser… Bu film aynı zamanda
gösteriminin sansürlenmesi ve Altın Ayı festivalinde büyük ödülü almasıyla da
hafızalarda yer bulan bir eser…
Eğer bugün bu filmin yeni
bir versiyonu çekilecek olsaydı…
Film ekibine önereceğim
ilk yer Azdavay olurdu…
Çünkü dramın yanında
komediyi de koyabilirlerdi…
…..
Yıllık iznimi bu yıl Ramazan
ayında kullandım…
Memuriyet hayatım boyunca
kullandığım tüm izinlerimin değişmez adresi Azdavay…
Birileri gibi memleket
sevdasını dilinden düşürmeyip yıllık izninde, bayram tatilinde turistik
bölgelere gitmeyi, tatil dönüşü de Azdavay sevdasına kaldığı yerden devam
etmeyi(!) 20 yıldır akıl edemiyordum… Yine akıl edemedim!
Ramazan ayı boyunca
birçok arkadaşla, dostla, hısım – akrabayla hasret giderdik…
Sıla-i Rahim vazifemizi
yerine getirmeye çalıştık…
Fakat yazı yazmayı
özledik… Bir ayı geçen zaman zarfında sadece iki yazı yazabildik. Çünkü ne
dizüstü bilgisayarımız, ne her yerde açabileceğimiz internetimiz mevcut…
Halbuki ne güzel kalemimi satmıştım! Sanırım bizim kalem biraz ucuz!
Kalemimizi sattığımızı
ilan edenlere, “fiyatın neyse biz verelim” diyenlere, yeni kitabımın parasını
çıkardığımı söyleyenlere (ki bunu söylerken de memleketi adına satırı olmayanlar),
biz her yıllık iznimizde Azdavay’a koşarken; tatil beldelerini mesken tutup
memleket sevdası üretenlere; onlarca gazete ve sitede 20 yıldır köşe yazarlığı
yapmama, 8 kitaba imza atmama rağmen bir dizüstü bilgisayara bile sahip olamamam
sanırım en güzel cevap…
Neyse, konuyu
dağıtmayalım da; resimlerimiz paralarla haşır neşir olan fotoşoplara kurban
gitmesin yine!
Her an her yerde
ulaşabileceğim bir bilgisayar ve internet olmadığından çok önceleri dokunulması
gereken zülfiyare el değdirmek bu güne kaldı…
Azdavay için ben “Cennetin
Yeşil Yüzü” tabirini kullanırım hep… Benim yüreğimdeki yeri bu tabirde bulur
kendini çünkü…
Malumunuz bu yıl Ramazan
ayı yaz mevsiminin tam ortasına denk geldi. Günler uzun, hava sıcak… İnsan
haliyle 18 saate varan bir oruç ibadeti esnasında susuyor… Olması gereken de bu
zaten… Nefis ve beden birazcık da olsa zorlanacak ki, oruç tutmanın hazzı
yaşansın. Açın halinden anlayabilsin oruçlu olan…
Ne var ki, bizim
susuzluğumuz iftar vaktinde de bitmedi bu sene!
Su içmedik mi? İçtik
elbet… Kimi zaman bakkaldan, marketten alınan hazır sularla; kimi zaman
Kulaksızlar Camii musluklarına uzanan pet şişelerle su ihtiyacımızı giderdik!
Sadece içme suyu değil, bulaşık, yemek, temizlik vs için de evimizin muslukları
bir damla su vermedi çoğu zaman…
İşin komiği; ilçede
musluğa hasret kalan su, köyümde bize nazire yaparcasına musluklardan coşkuyla
aktı…
Sitemizde su sıkıntısı
ile ilgili yayınlanan haberde;
Belediye Başkanımız, su
kaynaklarındaki mevsimsel azalma ve bahçe sulamaları sebebiyle yüksek
kesimlerdeki vatandaşların su sıkıntısı yaşadığını ifade edip vatandaşlardan
duyarlı olmalarını istedi. Bu haber benim son baktığımda 487 kez okunmuştu… ve
haberin altına bir tek yorum yazılmamıştı! Bu duyarlılığa şapka çıkartılır!
Ramazan ayı boyunca
gündüzleri oruç tutup geceleri teravihlere koşan…
Bununla yetinmeyip 5
vakit namazına 5 vakit daha ekleyen…
Mukabeleleri kaçırmayan,
hatim üstüne hatim indiren Müslüman ahali…
Açın halinden anlayan tok
olurken, bahçesindeki salatalık, domates, soğan kadar yüksek kesimlerde oturan
din kardeşinin de suya ihtiyacı olduğunu sanırım düşünemedi!
İftara dakikalar kala
evlerine bidonlarla, pet şişelerle su taşımaya çalışan insanlarla, bahçesindeki
sebzeleri gürbüz gürbüz olan insanlar aynı ilçenin sakinleri… Bir kesimin
bahçesi sudan çamura dönerken diğer kesimin mutfaktaki bulaşığı gelecek su
bidonunu bekledi bu Ramazan ayında…
Ve belediyemizin tek
yaptırımı bu sitedeki haber oldu!
………
Sayın Azdavaylılar,
lütfen bahçenizdeki fasulyeler kadar komşularınızı, hemşehrilerinizi de düşünün…
NOT: Site yönetiminden
yayından kaldırdığı bir önceki yazımızın silinme gerekçesi olan yazısını
yayınlamasını rica ediyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler. Yönetici incelemesinin ardından yayına alınacaktır.