Yıllar geçti aradan…
Çeyrek asır derler ya zamanı uzatmak istercesine…
Bizim - değil uzatmak - durdurmak istediğimiz deli dolu çağlarımızdı çeyrek asır öncesi…
En büyük derdimiz – ileride özlem dolu bir tebessümle hatırlanacak – sevdamızdı.
Yazılıydı…
Sözlüydü…
Ev ödeviydi…
Bir de 23 Nisan, 29 Ekim, 19 Mayıs törenlerinin neredeyse eğitim-öğretim yılının yarısını işgal eden tören hazırlıklarıydı…
Henüz hayat denilen çarkın dişlileri arasına kaptırmamıştık azalarımızı…
Elektrik faturalarındaki keriz kazıklama bedellerini dert edinmiyorduk…
Apartman ortak giderini…
Kirayı…
Yakıtı…
Mutfak masrafını…
Kredi kartı borçlarını…
Sırtımızı dayadığımız babamız, annemiz, abimiz, amcamız sağolsun…
Kimimiz az kimimiz çok, cebimize konan harçlıkla tutardık okulun yolunu…
Biz kır çiçekleriydik…
….
Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz
Gelmişiz dünyaya medeniyet nedir öğretmişiz
Derken kır çiçeklerinin bahçıvanları,
Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
İnancı ve azmiyle
Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini!
Göster kabaran sular nasıl yıkar bendini!
Küçük görme, hor görme delikanlım kendini!
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın…
Göster kabaran sular nasıl yıkar bendini!
Küçük görme, hor görme delikanlım kendini!
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın…
Diyerek o delikanlı çağındaki cevherleri nakış nakış işlediler çeyrek asır önce…
Ve bugün o kır çiçekleri…
Birer anne…
Birer baba…
Memur, işçi, amir, yazar olarak çıktı bir bahçıvanın huzuruna…
Bahçıvan yine aynıydı…
İnsanlığa…
İslama…
Milletine…
Memleketine…
Hayır yolunda yarışan neferler kazandırmak gayesi ve azmiyle dolu…
Yüreğindeki vatan, millet, din, bayrak sevdasıyla coşan…
Çeyrek asır sonra kır çiçeklerine aynı mefkureyi, inancı, düsturu bıkmadan, usanmadan, yılmadan tekrar tekrar anlatan aynı bahçıvandı…
Azdavay İmam Hatip Lisesi’nin 1985 – 1987 yılları arasında Dr. Hasan Yavuz’ un kartvizitinde “talebem” sıfatıyla yer bulan ilk göz ağrılarının baharın coşkusu eşliğinde tekrar can buldukları buluşmaya varlıklarıyla anlam katan;
Kastamonu Milletvekili Mustafa Gökhan Gülşen,
Azdavay Kaymakamı Osman Doğramacı,
İl Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz,
Ve bedeni olmasa da yüreğiyle bu sevda yumağının yanında olan Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş…
Dr. Hasan Yavuz’un kır çiçeklerine damla damla can kattıklarının bilmem farkındalar mı?
Ama çeyrek asırlık hasretin ardından gerçekleşen buluşma gösterdi ki,
Saçılan tohumlar toprağı utandırmamış!
28.05.2012
