TOWERS’LARIN GÖLGESİNDE T.C. LEŞMEK!


TOWERS’LARIN GÖLGESİNDE T.C. LEŞMEK!

Bugün 3 mayıs…
Türkçülük Bayramı…
Ara sıra çıkarız biz meydanlara…
Kimi zaman bayrakları sallarız…
Evimizin, işyerimizin camlarına, balkonlarına dev bayraklar asarız…
Kimi zaman da sanal alemdeki ismimizin önüne T.C. ibaresi koyarız…
Atatürk’ten, Mehmet Akif’ten, Hz. Ali’den, Hz. Ömer’den, Fatih’ten, Yavuz’dan, Osman Gazi’den sözlerle profillerimizi süsleriz…


Hatta bunlar kesmez, ömrünü İslam ve Türklük düşmanı olarak geçirmiş Emperyalist ya da Sosyalist lider ve büyüklerin sözlerinden de çeşitlemelerle destekleriz… Kim olduğu önemli değildir sözün sahibinin! Ya da ömrünü ne uğruna harcadığı… Önemli olan işimize gelen sözü bulmaktır!
Gırtlağımızı yırtarcasına İstiklal Marşı’nı söyleriz!
Kimi zaman bunu bile beceremeyiz ya! Neyse…
Atatürk’ün Nutuk’undan, Gençliğe Hitabe’sinden, hatta Balıkesir Hutbesi’nden pasajlara atıf yaparız…
Kimisi Atatürk’ün 1908 – 1920 yılları arası sözlerini referans alır, kimisi 1920-1925 dönemini, kimisi de 1927 – 1938 yıllarını…
Her şey Vatan İçin!
Mevzu-u Bahis Vatansa Gerisi Teferruattır!
Ne Mutlu Türküm Diyene!
 Türkiye Türklerindir!
Ve daha onlarca, yüzlerce vecize sırası geldiğinde servis edilir sanal dünyadan toplumsal belleğe…
Bu sayede vatan kurtulur!
Bu sayede Cumhuriyet korunur!
Bu sayede Devlet yaşar!
Bu sayede bayrak gönderden inmez!
…..
Biz bu şanlı(!) mücadeleleri yaparken;
Avrupa, Amerika, Hindistan, Japonya bilim adamları buluş üstüne buluş yapar!
Çin, dünya ticaretine ambargo koyar…
Çekik gözlüler, teknolojik ürünleriyle dünyayı istila eder…
Beğenmediğimiz Arap dünyası, dünyanın en pahalı petrolünü kullanan TÜRK’ün “sudan ucuz” deyimini petrolü için kullanır!
Kuzey Kore Nükleer deneme yapar…
İran Nükleer Enerji ile dünyanın kendisine uyguladığı ambargoya bir yerleriyle güldüğünü haykırır!
Biz TÜRK’lük uğruna T.C. mücadelesi yaparken;
İNGİLİZCE dövizlerin şenlendirdiği tişörtler, pantolonlar, yelekler, ceketler moda olur!
İşyerlerimizin ışıltılı, caf caflı, cillop gibi tabelalarını İNGİLİZCE kelimeler süsler…
Devasa binalar yükseltirken toprağın üstünde, binanın en tepesine TOWERS, LAND gibi İNGİLİZCE kelimeleri yerleştiririz!
Günlük konuşma dilimizdeki toru topu 300 – 500 kelimenin yarıya yakınını İNGİLİZCE kontenjanına hibe ederiz!
TÜRKİYE’nin bir stadyumunda, TÜRK takımının mücadelesinde İstiklal Marşımız ve Türk Bayrağımızın yerine AVRUPA LİGİ BAYRAĞI VE AVRUPA LİGİ MARŞI söylenir! Yarısı yabancı oyunculardan oluşan TÜRK takımını coşkuyla destekleriz!
Türkiye’yi Resmi olarak tanımayan ve Türkiye’nin Resmi olarak tanımadığı bir ülkeyle uluslar arası müsabakalar yaparız…
Yıllar boyunca katıldığımız ve nal topladığımız erovizyon şarkı yarışmasında, İNGİLİZCE bir parçayla birinci geldiğimizde, Sakarya Meydan Muharebesi’ni kazanmışçasına kutlamalar yaparız! TÜRKİYE’yi İNGİLİZCE bir parçayla TEMSİL etmek nedense bizi rahatsız etmez!
En büyük TÜRK olma yarışında çevremizi saran YABANCI dünya, ruhumuza işler de ruhumuz duymaz!
Bunları kimse sorgulamaz…
Hayatımızı, sokağımızı, dilimizi, okulumuzu, bakkalımızı, kasabımızı, evimizi, giyeceğimizi, yiyeceğimizi dört bir yandan istila eden YABANCI, iliklerimize kadar işlemişken;
T.C. lerle vatan kurtarırız!
3 Mayıs Türkçülük Bayramı kutlu olsun!
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Yönetici incelemesinin ardından yayına alınacaktır.