HOCANIN KARISI VE AMERİKA

HOCANIN KARISI VE AMERİKA

Bugün internette gezinirken ilginç bir hikaye gözüme çarptı…
Nasreddin Hoca ve karısının bir düğün evine davet edilmeyişi ile başlayan hikaye, malumunuz Nasreddin Hoca’nın göstermelik bir şekilde karısını kovalaması, karısının düğün evine sığınması ve nihayetinde Hoca ve karısının mükellef bir ziyafetle düğün evinden ayrılmasıyla başlıyor…
Hikayenin buraya kadar olan kısmını eminim bir çoğunuz biliyorsunuz…
Asıl dikkat çekici olan hikayenin devamı…
Taaa fi tarihlerinden bugünlere uzanan bir kurgu örgüsü…
Kastamonu Üniversitesi Fen – Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cevdet Yakupoğlu; Nasreddin Hoca ve karısının düğün evine sızma operasyonunu bugünün Amerikası’na öyle bir bağlamış ki, takdir etmemek elde değil…
Kastamonu’nun yetiştirdiği nadir tarihçilerden birisi olan ve sadece akademik bilgi ve yeteneği ile değil memleket sevdası ve tarih aşkıyla da takdir ettiğim Yakupoğlu’nun hikayecilik alanına da el attığını görmek benim için hoş bir olay…
Sahi, Amerika’yı Nasreddin Hoca yapan şey neydi?


Malumunuz geçtiğimiz gün, 2000’li yılların seyrini sil baştan çizen 11 Eylül sözde saldırılarının yıldönümüydü…
Hani 3 bine yakın insanın hayatını kaybettiği, dünyanın en büyük sözde terörist saldırısının….
Hani, Amerika’nın dünyadaki ekonomik gücünü temsil eden Dünya Ticaret Merkezi yani İkiz Kuleler’in 10 saniye içinde tuz buz oluşunun…
Hani, kalıntıları bir türlü bulunamayan ve Pentagon’a intihar saldırısı düzenleyen Boeing 727 uçağının yerle bir et (me) diği Pentagon saldırısının…
Hani, saldırıyı düzenleyenler ve saldırı esnasında ölen olarak isimleri açıklanan teröristlerden 12 tanesinin değişik ülkelerde hortladığının…
İkiz Kuleler’e saldırıyı bahane edip Usame Bin Ladin’i bulmak sevdasıyla işfal edilen Afganistan’da dramın başladığının…
Bu bağlamda girilen yolda, hala kanıtlanamayan Irak’taki nükleer silahların dünyayı tehdidinin, bir milyon müslümanı katlederek ortadan kaldırıldığının…
Ortadoğu’nun yeniden şekillendirilme siyasetinin düğmesine basıldığının…
Küresel terör teriminin uluslar arası literatüre girdiğinin…
Ve Amerika’nın küresel teröre müdahale adı altında dünyada terör estirmeye başladığının…
Nasreddin Hoca’nın düğün evine daldığının yıldönümüydü geçtiğimiz gün…
12 yıldır 11 Eylül saldırıları ile ilgili yüzlerce soruya mantıklı bir cevap veremeyen Amerika, saldırı olayının bir kurmaca olduğu ortada iken; 11 Eylül’ü bahane etmeye devam ediyor kendi terörünü legalleştirebilmek için…
110 katlı ve 400 küsur metre yüksekliğindeki, dünyanın en sağlam gökdeleninin 10 saniye içinde tuz buz olmasına…
Saldırıyı düzenlediğini iddia ettiği ve listesini verdiği teröristlerden 12 tanesinin hala yaşıyor olmasına…
Pentagon’a çarpan uçağın görüntülerini bulamamasına…
Uçak saldırısının yapıldığı bölgedeki çimlerin yemyeşil kendisini muhafaza etmesine…
WTC’nin altındaki 160 milyar dolarlık altının nereye gittiğine…
Uçakların çarpmasının ardından her iki binada da alt katlarda meydana gelen onlarca büyük patlamanın nasıl olduğuna…
Uçaklardan yapıldığı iddia edilen telefon görüşmelerindeki çelişkilere ve cehalet ürünü komik hatalara…
En kaliteli malzemeden üretilen ve her türlü yangına, patlamaya, tahribata karşı korumalı olan kara kutularının bulunamamasına rağmen, kağıttan yapılan pasaportların nasıl olup ta bulunabildiğine…
Ve daha yüzlerce soruya mantıklı bir cevap bulamayan Amerika’ya daha doğrusu dünya kamuoyuna cevabı Doç. Dr. Cevdet Yakupoğlu veriyor:

Nasreddin Hoca ve karısı… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Yönetici incelemesinin ardından yayına alınacaktır.