Atasözü ve Deyimlerdeki İşgal


ATASÖZÜ VE DEYİMLERDEKİ İŞGAL


Son asırda sömürgeci zihniyetin yeni bir işgali ile çepeçevre sarılmış vaziyette Türkiye toprakları…

Atasözü ve deyim işgali!

Gaye bellidir:

Türk Milleti’nin ve medeniyetin zirve noktasını yaşadığı Anadolu topraklarını mesken tutanların dini,ahlaki, kültürel, örfi değerlerini değersizleştirmek!

On yıllardır ince ince işlenen bir tezgahın ürünüdür dilimize sonradan sızdırılan atasözü ve deyim hainleri! 



“İbadet de, Kabahat de Gizlidir” dediler; mü’min’i ve ibadetini kalın perdeler ardına gizlemeyi, günahı ayyuka çıkarmaya çalıştılar…

“Aç Aslandan Tok Domuz Yeğdir” dediler; domuza gönülleri meylettirdiler…

“Para, Her Kapıyı Açar” dediler, putlarımız arasına parayı soktular…

“Başarıya Ulaşan Her Yol Mübahtır” dediler, mübahsızlığı mübah yaptılar…

“Yemeyenin Malını Yerler” dediler, gasp, talan ve hırsızlığa vize verdiler…

“Kızını Dövmeyen Dizini Döver” dediler, cennetin ayaklarının altında olduğu analığı ayaklar altına aldılar…

“Zor Kapıdan Girerse, Şeriat Bacadan Çıkar” dediler; kanunun tepesine demoklesin kılıcını yerleştirdiler…

“Tedbir Takdiri Bozar” dediler, kaza ve kader inancına darbe indirdiler…

“Doğru Söyleyeni Dokuz Köyden Kovarlar “ dediler ve kovdular da!
“Her Koyun Kendi Bacağından Asılır “ dediler, koyunun çevresine yaydığı kokuyu parfümlediler…

“Üzümünü Ye Bağını Sorma “ dediler, onbinlerce kişilik ordudan üç – beş kişinin nefsine hakim olamayarak üzüm dallarına uzanan ellerinden dallara asılan kese kese akçelerdeki korku ve hassasiyete sahip ecdadın kemiklerini sızlattıyar…

“Bahceye Giren Öküz Dursun Hocayı Çıkarın“ ve “Hocanın iki Midesi var” dediler, din adamlarını aşağıladılar…

“Güzele Bakmak Sevaptır “ dediler, kendi anamıza, bacımıza,eşimize aynı hareketin yapılmasını reva gördüler…

“Dayak Cennetten Çıkmadır “ dediler, şiddeti dinle bütünleştirdiler…
“Bu Zaman Da Babana Bile Güvenmeyeceksin” dediler, aramızdaki kopmaz bağlara darbe vurdular…

“Bizden Adam Olmaz” dediler, özgüvenimize ipotek koydular…

“Bizden Ne Köy Olur Ne Kasaba” dediler, ne köy yapabildik, ne de kasaba…

“Atın Ölümü Arpadan Olsun” dediler, hatada ısrarın önünü açtılar…

“Din Kul İle Allah Arasındadır” dediler, dini semaya uçurdular…

“Müzik Ruhun Gıdasıdır “ dediler, ilahi, zikir ve tasavvufu çöpe attılar…

“Benden Uzak Allaha Yakın Olsun “ dediler, bizi Allah’tan uzaklaştırdılar…

“Azraile Çelme Taktı” dediler, Azrail’le dalga geçtiler…

“Devletin Malı Deniz Yemeyen Domuz” dediler, resmi hırsızlığın icazetini verdiler…

“Bana Dokunmayan Yılan Bin Yıl Yaşasın” dediler, toplumsal sorumluluk ve intizamın surlarında gedik açtılar…

“Salla Başı Al Maaşı” dediler, tembellere gün doğurdular…

“Memleketi Sen Mi Kurtaracaksın” dediler, bananecilik hastalığına müptela bıraktılar…

“Komşunun Karısı (Tavuğu) Komşuya Kız (Kaz) Görünürmüş” dediler, kanaatkarlık ve kadere rızaya kurşun sıktılar…

“İnşallahla Maşallahla Bu İşler Olmaz” dediler, Allah’ın takdirine perde çektiler…

“Allah Özene Bezene Yaratmış” dediler, İsm-i Azam’a hakaret ettiler…

“Allahın Bile Unuttuğu Yer” dediler, küfürde sebat ettiler…

“Bal Tutan Parmağını Yalar” dediler, parmakları haramla boyadılar…

Biz batının köhnemiş, çürümüş, temelsiz değerlerine özenirken;

Dünyaya medeniyet öğreten ecdadın değerlerini avucumuzdan çaldılar…

“Değerler Şehri Kastamonu” projesine sarılan her el, atasözü ve deyimlerle gelen işgalin önüne bir set çekmiş olacak!

Değerler papatyasındaki olgular, bir kurumun projesi değil, ecdadın bizlere emanetidir…

Atasözü ve deyim işgaline karşı, papatyanın yapraklarındaki kalkanlara sarılalım mı?!

Bence sarılalım…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Yönetici incelemesinin ardından yayına alınacaktır.