ÜZÜMÜNÜ
YE, BAĞINI SOR!
Kastamonu
İlim Yayma Cemiyeti’nin “Genç Yüreklerin Fethi” projesi hız kesmeden devam
ediyor…
Özellikle
proje kapsamında yapılan konferansların hepsi de birbirinden ilginç,
birbirinden önemli, birbirinden dikkat çekici konuları ve konukları Kastamonu
insanıyla buluşturuyor…
Genç
Yüreklerin Fethi kapsamındaki ilk konferansı verme onurunu nacizane şahsımız
yaşamıştı. 16 Kasım 2012 tarihinde “Mehmet Akif ve Kastamonu” konusu ile İlim
yayma Cemiyeti Konferans salonunda dilimizin döndüğünce, cehaletimizin el
verdiğince Mehmet Akif’i ve Akif’in şahsiyetinde ve çalışmalarında yükselen
Kastamonu değerini anlatmaya gayret etmiştik…
Konferanslar
muntazaman devam etti…
Yapılan
8 konferans etkinliği de genç yürekleri aydınlatan konu ve konuklara ev
sahipliği yaptı…
2004 yılında “Yılın Edebiyat Sanatçısı” ödülünü almış olan
Araştırmacı – Yazar Mustafa TURAN…
Eğitimci-Yazar Dr. Halit ERTUĞRUL…
Necmettin Nursaçan…
Türkiye Vücut Şampiyonlarından Fitness ve Kondisyon Uzmanı
Mete BEKTAŞ…
Gibi çok değerli isimleri Kastamonu’da misafir eden İlim Yayma
Cemiyeti’nin son misafiri Ziraat Mühendisi Ahmet Tunç Cengiz oldu…
Kendisi GİMDES Baş Denetçisi…
“GİMDES de ne?” Diyeceksiniz!
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma
Derneği’nin kısaltması, GİMDES…
2005 Yılında kurulmuş…
Amacı, yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız tüm gıda,
temizlik, ihtiyaç maddelerinin helal ve temiz olup olmadığını araştırmak,
incelemek ve kamuoyu ile paylaşmak…
İlim Yayma Cemiyeti Konferans Salonu’nda Ahmet Tunç Cengiz
sahneye çıktığında,
“Gıdaların helal olup olmaması” çemberinde bir konuşma
bekliyordum…
Sıkıcı, ilmi terimlerle dolu, proteinden, besinden, kaloriden
dem vuran, meyvalardan sebzelere, hamur işlerinden içeceklere, kırmızı etten
beyaz ete, gıdanın kendisiyle ilgili bir sunum canlanıyordu zihnimde…
Ahmet Cengiz konuşmaya başladığında; bu konferansın benim
için bir milat olacağını bilemezdim elbette…
Konferans bittiğinde;
Çocuklarımın çerez, kola, gazlı içecek, çikolata, meyve suyu,
şekerleme gibi masum isteklerinin, onları büyük bir tehlikeye nasıl adım adım
yaklaştırdığını gördüm…
Gıda katkı maddelerinin ülkemizde üretiminin yapılmadığını,
a’dan z’ye bütün gıda ve ihtiyaç maddelerinde kullanılan gıda katkı
maddelerinin çok büyük bir çoğunluğunun da Müslüman olmayan ülkelerden
geldiğini öğrendim!
Domuz menşeili 185 çeşit ürün olduğunu…
Jelatin denilen ve neredeyse her alana giren maddenin
kaynağında “helal”in bulunmadığını…
Yoğurdun mucidi Türklerin elinde yoğurt kültürünün
bulunmadığını!
Ve daha bir çok gerçeği bu konferansta öğrendim…
Ne yalan söyleyeyim, kimyam bozuldu resmen!
Bu konferansı dinlemeyenler çok şey kaçırdı!
Üzümünü ye, bağını sorma atasözünün; hangi atalara ait
olduğunu az çok kavradım sanırım!
Müslüman olan yediği üzümün bağını da sormak zorunda!
“Helal ve Temiz Gıda” konusu çok derin ve uzun bir mesele…
Bu satırlara sığdırılamayacağı gibi bu kalemin sahibinin de
bilgisi, dirayeti bu meseleyi anlatmaya yetmez…
Siz iyisi mi www.gimdes.org sitesini bir ziyaret edin…
Oradaki bilgileri okuyun…
Okudukça hayrete düşün!
…..
Genç yüreklerin Fethi Projesi sadece konferanslardan ibaret
değil…
Çok geniş bir yelpazede yürüyor proje…
Daha önce yazmıştık Mehteran Takımı’nı…
Yurt içi ve yurt dışı gezileri…
Paneller…
Atölye çalışmaları…
Eğitimler…
Genç Yüreklerin Fethi hız kesmeden devam ediyor…
İlim Yayma Cemiyeti Kastamonu Şubesi’ni can-ı gönülden
kutluyorum…
Mevlam yar ve yardımcıları olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler. Yönetici incelemesinin ardından yayına alınacaktır.