İBN-İ
SİNA VE HİPOKRAT
Hipokrat;
tıbbın babası olarak bilinir! M.Ö. 460’da doğmuştur. Eflatun, Hipokrat’ın para
karşılığında hekimlik dersi verdiğini söyler.
Tarihi
kitaplarımız Hipokrat’ı övmek için birbiriyle yarışır... Ve tıb ilmi “Hipokrat
yemini” ile adını hem ölümsüzleştirir hem de mit haline getirir.
Hipokrat
yemininde Asklepios adına yemin edilir! Kimdir bu Asklepios; TIP TANRISI!!!
Zat-ı
muhteremler (!) yemini Hipokrat adını vererek ve Tıp Tanrısı adına yaparlar ama
asırlar boyunca başucu kitapları İbn-i Sina’nın el-Kânûn
fit-Tıb (Tıp Kanunu) eseri olur!
Üniversitelerinde temel kaynaktır İbn-i Sina... Tıp adına ne
varsa İbn-i Sina’dan öğrenirler ve İbn-i Sina sayesinde hekimlik mesleğini icra
ederler...
Fakat Hipokrat yemini ederler!
Sahi! Kim bu İbn-i Sina?
980 yılında doğduğu ve 57 yaşında vefat ettiği tahmin
edilmektedir.
Dünyadaki bütün ilim çevreleri tarafından dünyanın gelmiş geçmiş
en değerli alimlerinden biri olarak kabul edilen İbn-i Sina'nın, henüz 18
yaşındayken çağının bütün ilimlerini öğrendiği bilinmektedir.
Ünlü eseri el-Kânûn fit-Tıb (Tıp Kanunu), beş ciltlik ve
yaklaşık bir milyon kelimelik büyük bir tıp ansiklopedisidir. Bu eser gerek
içeriği gerekse hazırlanış tarzı bakımından, asırlarca dünya tıp literatürüne
yol göstermiştir. On üçüncü yüzyıldan itibaren Avrupa üniversitelerinde ders
kitabı olarak okutulurken, çağın Fransasının en meşhur tıp fakülteleri olan
Montpellier ve Lauvain Üniversitelerinin de temel kitabı olmuştur. Kendisinden
sonra, yeni tıbbın doğuşuna kadar Türkçe, Arapça, Farsça ve çeşitli Batı
dillerinde yazılmış eserlere kaynaklık etmiştir. El-Kanunda söz edilen tıbbi
bilgilerin büyük bir bölümü bugün dahi geçerliliğini korumaktadır.
İbn-i Sina tıp dünyasında ilk defa tıp ve cerrahiyi iki ayrı
disiplin olarak ayırmıştır. Ayrıca cerrahi tedavinin sağlıklı olarak
yürütülmesi için anatominin önemini vurgulamış ve hayati tehlikenin çok yüksek
olmasından dolayı tercih edilmeyen cerrahi tedavi ile ilgili örnekler vererek
ameliyatlarda kullanılmak üzere aletler tavsiye etmiştir.
İbn-i Sina, felsefe alanında da gerek Doğu gerekse Batı
filozoflarını etkilemiştir. Yapıtları 12. yüzyılda Latinceye çevrilmiş ve bunun
ardından da tüm dünyaya yayılmıştır.
Elin Avrupalısı Hipokrat’ı baş tacı eder, anlarım! Elin
Avrupalısı, bir müslüman alimin eserini başucu kaynağı ve tıp ilminin hayat
membaı olarak kullanırken, Hipokrat’ını mitleştirir, anlarım!
Anlamadığım; bütün dünyanın tıp ilmindeki inkişafının ağa
babası, tıbbın babasının da babası olan İbn-i Sina’sı dururken; Hipokrat’ı baş
tacı eden ve bu miti sahiplenen müslüman tıp alimlerini anlamakta zorlanırım!
Hekimlik mesleğine ilk adımı atarken “Tek olan Allah” adına
değil de, Yunan mitinin TIP TANRISI adına edilen yeminden esinlenmeyi anlamakta
zorlanırım!
İbn-i Sina ile öğrenip Hipokrat ile mesleğe adım atmaya bir
müddet daha devam edeceğiz sanırım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler. Yönetici incelemesinin ardından yayına alınacaktır.