kent konseyi


27 Ocak Cuma akşamı, Kent Konseyi’nin 7.nci toplantısı gerçekleştirildi… Belediye hizmet binasında yapılan toplantıya katılım oldukça yoğundu. İştirak ettiğim ilk toplantı olduğu için kalabalığın her toplantıda böyle olup olmadığını bilmiyordum… Ancak konuşmalar arasındaki ifadelerden bu toplantıdaki katılımın öncekileri geçtiğini anladım…


İlin kare ası buradaydı…

Vali, Belediye Başkanı, Rektör ve İl Genel Sekreteri…

Kastamonu’nun geleceğine yön veren, kalkınmasına, gelişmesine ivme kazandıracak ilk dört isim…

Aynı zamanda çiçeği burnunda milletvekillerimizden Emin Çınar da toplantıya renk katan isimler arasında yer aldı… Mustafa Gökhan Gülşen ise telgrafla tebrik ve başarı dileklerini iletti…

Neden toplantıya gelmediğini, daha doğrusu gelemediğini bir gün sonra yaptığım telefon görüşmesinde öğrendim Gülşen’in… Ama şimdilik paylaşamıyorum… Yakında kendisi bu müjdeyi Kastamonu’ya verecektir sanırım…

Parmakla sayım işlemi gerçekleştirmedim ama toplantıya katılanların yekün hesabı üç haneli rakamları ya zorladı ya geçti kıl payı babından…

Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu, ev sahibi olmanın gereği, misafirperverliğini göstererek usturuplu bir sunumla 2012 yılı hedeflerini paylaştı katılımcılarla…

Saat Kulesi restorasyonu Nisan ayına kadar bitecek… Şehir Parkı’nda kamulaştırma ve mahkeme aşamasındaki hususlar nedeniyle bazı gecikmeler olmasına karşın, 2013 yılında Şehir Parkı hizmete açılacak…

Kastamonu’nun en büyük meselelerinden birisi trafik hususunda yeşil dalga ve parkomat sistemiyle nefes almaya çalışacağız… Ancak bu kesin çözüm değil, hatta çözüm değil bence… Bu arada şunu da net olarak öğrenmiş olduk, Kastamonu merkezde 1700-2000 araçlık bir otopark kapasitesi var. Araç sayısı ise bunun onlarca kat fazlası. Yani otopark kapasitemiz çok düşük… Kültürümüz de! Konu mühim, yazılacak çok şey var. Ancak hem yerimiz hem yenimiz dar, an itibarıyla!

Zafer Karahasan ise Havaalanı  hususunda oldukça dikkat çekici bir sunum yaptı… Hamasi duygulardan arındırılmış, tüm realiteyi gözler önüne seren ve teknik bilgiyle donanmış konuşmasının ardından anladım ki, Kastamonu, Havaalanı hususunda havasını almaz, havasını atar önümüzdeki yıldan itibaren… Havasını alması gerekene de Karahasan oldukça güzel bir hava ikram etti doğrusu!

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın ise tek bir dertten muzdarip: Üniversitenin gelişim ve büyümesine şehrin ayak uyduramaması…

Rektör Aydın’ın basın toplantısını  3 bölümlük seri yazılarla değerlendirmiştim… Aynı  hususlara tekrar değinmeyeceğim. Ama şu var ki; Rektör her konuşmasında Kastamonu’ya ayrı bir müjde vermekten hoşlanıyor gibi… Bu konuşmasında da 2014 Türk Dünyası Üniversite Oyunlarının Kastamonu’da yapılacağı müjdesini verdi… Ve ileriki yıllar için İslam Dünyası Üniversite Oyunları ve hatta Dünya Üniversite Oyunları hedeflerine yöneltti Kastamonu’yu…

Ve tabi ki ortak serencamımız yurt binası hususunda da yine Kastamonu’ya çağrıda bulundu…  Önümüzdeki yıl üniversitemizin öğrenci kapasitesi şu anki sayının birkaç bin üzerinde olacak… Yani Kastamonu’nun yurt ihtiyacı had safhada…

Rektör Aydın’ın akademik konuşmasını  bekleyenler aldanır… “İlk yıl öğrenci devlet yurdunu tercih eder genellikle… Ama ikinci sene “ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşadım” diyerek özel yurda akın eder”  tarzı esprili sunumları, “üniversitemizin şiddetle bina ihtiyacı var. Ama tutup kimseden bina istemem. Devleti dilenci yapmayız. Ama bina hibe edecek hayırsever varsa da hayır demeyiz ve çivi çakanı unutmayız” tarzı sivil toplum ve hayırseverlerin yüreğine hücum eden sözleri umarım üniversitemize yol-su-elektrik olarak geri dönecektir!

Ve Rektör’den yine büyük bir hedef yine esprili bir tarzda paylaşım: “birkaç sene içinde şehirde çekik gözlüleri göreceksiniz, sarışınları, esmerleri de…” ve ekledi;” “yakında  dünyanın dört bir yanından üniversitemize öğrenci ve hocalar gelecek”… Şimdiye kadar 8 aylık sürede kısa vadede hedeflediği her şeyi hatta fazlasını yapan Üniversite’nin dünyaya açılması da hayal değil inanın… Ama destek şart… Özellikle işadamlarımızın ve hayırsever zenginlerimizin eğitime, bilime, üniversitemize verecekleri destek Kastamonu’nun geleceğine konulan tuğlalar olacak…

Sunumda dikkatimi çeken bir hususa daha değindi rektör…

Yurt binası yapımı için il dışından talepler olduğu halde Kastamonu’dan talep ya hiç yokmuş ya da çok azmış… Bence Kastamonulu yatırımcılar demiri tavında dövmeli…

Ve slogan gibi bir söz: ANKARA BİZİM KENAR MAHALLEMİZ!

Bu arada Kastamonu’daki rehberlik hizmeti sorununa da kökten bir çözüm geliyor… Yine Üniversite devrede! Turizm Yüksekokul’ nda rehberlik bölümü açılmış ve mezun olan rehberlik yapabilecek… sertifika mı? Diplomanın olduğu yerde esamesi okunmaz!

Vali Erdoğan Bektaş da Rektör ile aynı dertten muzdarip… Kastamonu’nun gelişime ve büyümeye ayak uyduramaması… Konuşmasının başında “Rektörümüz konuşurken kendimi konuşuyor sandım” demesi de bunun işareti…

17-18 şubat tarihlerinde Kastamonu’da gerçekleştirilecek önemli bir etkinliğin de haberini aldık bu konuşmasında Bektaş’tan… Tarihi Kentler Birliği toplantısı ilimizde yapılacak… 200-300 civarı kalbur üstü insanı misafir edeceğiz. Dert aynı… barınma, otel, yemek vs. hizmeti… Bu kadar insan Kastamonu’ya ağır gelmemeli… Kastamonu Valisi, 200-300 misafirimi nerede ağırlayacağım diye düşünmemeli! Ama düşünüyor! Şehrin alt yapıdaki hızına üst yapının yetişememesinin göstergesi!

Kastamonu Havaalanına daha önceki dönemlerde iki kez uçak inip kalkmış… Yani açılmış hizmete…  Ama açık tutamamışız… Bir uyarı yaptı Vali Bektaş bu hususta; Havaalanını açacağız bu yıl sonuna… Ama açık tutmak sizin elinizde! Anlayana sivrisinek saz! Ya havalının aktif olarak canlı tutacağız ya da Davulcu Seyin’in nağmelerini dinleyeceğiz az gelir babından!

Sakatlar Derneği Başkanı Serhat Yolasığmazoğlu’nun serencamını dile getirmesiyle birlikte Ilgaz’daki elektrik hizmeti sorununu da öğrenmiş olduk!

Kastamonu’nun kış turizmindeki en önemli varlığı Ilgaz Kayak Merkezindeki elektrik kesintilerinin had safhaya ulaşması ve turistlerin homurdanmaya başlaması sorunu ile ilgili olarak Vali Bektaş’ ın “Allahaşkına ya!” haykırışı tek kelime de çok şeyler anlattı…

Enerjisa’ nın silkinmesi lazım…  Sadece Ilgaz değil, birçok köy de aynı sorunla yüz yüze… Adeta TRT-1’deki dizi setine döndü memleket. Seksenler’i yaşatmaya başladı Enerjisa… Bu arada şehir içindeki koca koca direkleri, güzelim tarihi eserleri ablukaya alan telleri görüyorlar mı merak ediyorum! Elektrik sektörünün sadece fatura tahsil bürosu açmaktan ibaret olmadığını birileri hatırlatsın Enerjisa’ya lütfen!

Ve Vali Bektaş’ ın diğer bir derdi; Tartışma kültürü… Açıkça söylüyor Vali, “beni eleştirin, yanlış bir şey yaptığıma inanıyorsanız söyleyin… tartışalım, konuşalım… Doğruyu böyle buluruz!” Meşverete, istişareye verdiği önemi anlatmaya çalışıyor! Anlayana tabi ki!

Kent konseyi bünyesi altında çalışan çalışma komisyonlarının başkanları da çalışmaları hakkında bilgiler verdiler…

Kadın Meclisi adına Ferhan Çelen’ in yere tükürme ve küfür meselesine neşter vurması…

Gençlik – 1 Komisyonu Başkanı  Gökhan mercan’ın fast-food kültürünün önüne yöresel yemek indirimiyle geçilebilir önerisi…

Gençlik – 2 Komisyonu Başkanı  Emine Dabanoğlu’nun Van depreminde yetim kalanlara mektup ve kitap projesi…

Dikkat çekici ve aklımda kalan hususlardı…

Benim de neferi bulunduğum Adnan Tot Başkanlığındaki Kültür, Sanat ve Turizm Çalışma Komisyonu önerilerinden de “Mehmet Akif’in Kastamonu Günleri” belgeseli dikkat çekti… Rektörümüz, Belediye Başkanımız ve Kent Konseyi başkanımız projemize destek sözü verdi. İnşallah yaz sonu bu belgeselimizi kamuoyunun beğenisine sunacağız…

Kent Konseyi Başkanı Mehmet Çelik, toplantılara halkın ilgisizliğinden şikayetçi…

Haksız da değil…

Israrla söylüyor; “bakın! Mikrofon orada! Bu mikrofon herkese açık… Kimseye sen konuşamazsın demedik, demiyoruz…. Ama ne yazık ki Kastamonu halkı derdini, sorununu veya öneri ve projesini burada paylaşmıyor. Kent Konseyi bütün Kastamonu’nun örgütü…”

Ben hiç gündemde yokken elimi kaldırıp “konuşmak istiyorum” dediğimde “sen kimsin? Ne konuşacaksın?” falan demedi Mehmet Çelik… Buyur etti sadece!

Ve geçtim mikrofonun karşısına derdimi anlattım…

Kastamonu halkı da bu toplantılara gelmeli ve derdini anlatmalı…

Paylaştıkça sadece bilgi artmaz! Paylaştıkça sorunlar en aza indirgenir… Problemlerin doğru çözüm yolları bulunur. En önemlisi paylaştıkça ben değil biz olduğumuzun idrakine varırız!

Bir sonraki KENT KONSEYİ toplantısını  sabırsızlıkla bekliyorum…
30.01.2012