BİR ÇANAKKALE ŞEHİDİNDEN OĞLUNA

BİR ÇANAKKALE ŞEHİDİNDEN OĞLUNA…
Ben Çanakkale şehidiyim…
Hani yedi düvelin boğazımıza sarıldığı o küçücük kara parçası var ya…
İşte orada şehit düştüm…
Mezar taşımı aramayın, bulamazsınız…
İsmim Mehmet… Her şehidin ismi gibi…
Memleketim ise;
Hakkari… Edirne… Kastamonu… Adıyaman… Antalya… Trabzon… Artvin… Bursa… Mersin… Konya…
Yozgat… Arnavutluk… Yemen… Kerkük… Musul… Selanik… İskeçe… Halepçe.. Mekke… Medine…
Sıktığın topraktan şüheda kanının fışkırdığı Zığındere’de, Anafartalar’da, Kirte’de, Arıburnu’nda, Tekketepe’de yatan 250 bin Mehmet’ten birisiyim…

Bizi anamız;
“Eğer şehit olmazsan hakkımı helal etmem!” diyerek uğurladı cepheye…
Vatana kurban olalım diye başımızı kınaladı…
Üç günlük yavuklularımızı bırakıp gittik biz ardımızda…
Evlatlarımızı…
Analarımızı…
Babalarımız… Onlar zaten bizden önce gitmiş ve Peygamber sancağı altındaki yerlerini çoktan almışlardı…
İslam’ın son kalesinin Haçlıların kirli çizmeleriyle çiğnenmemesi için can feda eyledik…
Siz gelecek nesillerin özgürlüğü, bağımsızlığı uğruna hayatımızın baharında, İbrahim (A.S.)’ e boynunu uzatan İsmailler olduk…
Ecdad yadigarı son Müslüman – Türk toprağının da elden çıkmaması, İslam Sancağı’nın yere düşmemesi için göğsümüzü düşman mermilerine siper ettik…
Ey oğul!
Biz Çanakkale’de,
Aynı siper içinde Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni, İhtiyar, Genç, Alim, Ümmi, koyun koyuna içtik şehadet şerbetini…
Bu millet yaşasın…
Bu bayrak dalgalansın…
Bu din payidar olsun dedik…
,,,
Şimdi siz,
Dedeleriniz gibi Mehmetçik adını taşıyan, hayatının baharındaki fidanları öldürüyorsunuz, öyle mi?
Ne uğruna?
Bizim Çanakkale’de geçit vermediğimiz Haçlılar’ın vaatleri uğruna!
Unutmayın!
Bugün size bol kepçeden vaat veren zihniyet;
Dün de Lovrıns (Lawrens) ile Arap kardeşlerimize vaatler vermişti…
Daha önceleri de Afrika kıtasına ellerinde İncil ile gitmişlerdi…
Unutmayın!
Avrupa ve Amerika medeniyeti kanla, zulümle, işkenceyle, zorbalıkla yazılmış bir medeniyettir…
Kaleminden kan akanın adaleti olmaz…
Sözüne itibar edilmez…
Dün Arap kardeşlerimize bizi kırdırmak isteyen Haçlılar, bugün de sizi kullanıyor!
Farkında mısın ey Oğul;
Çanakkale’deki deden şimdi yüzüne tükürüyor!
Her nefis ölümü tadacaktır…
ve hiç kimsenin ömrü ne bir an kısalır ne de bir an uzar…
Ölmek mesele değildir…
Nasıl öldüğündür önemli olan…
Din, vatan, bayrak, millet uğrunda kahramanca şehit düşerek mi?
Yoksa bir hain damgası yiyerek, leşlere rahmet okutarak mı?
….
Şehitlerimizden Peygamber Efendimiz’e selamlar gönderiyorum. Onların rahmet duasına ihtiyaçları yok, biliyorum. Çünkü onlar mertebelerin en yücesine erişti… Ailelerinin de üzülmemesini istiyorum. Çünkü evlatları şimdi cennette onları bekliyor…
Ve PKK’ nın kandırılmış, beyni yıkanmış hainleri…
Çanakkale’de şehadet şerbetini içerek son nefesini kahramanca veren dedelerinize tezat, leşler gibi ölmeyi kendinize yakıştırıyor musunuz?